18 Mayıs 2008 Pazar

Kaptanın seyir defteri 4 (İtalya)

Okulda ilk günün heyecanıyla yola çıkıp okulda kısa bir brifing aldıktan sonra bir ingiliz ve avustralyalı bayanla birlikte neredeyse özel ders kıvamındaki ilk dersime girdim. 3 kişiydik ve İstanbulda kabaca çalışmanın verdiği italyanca bilgimle sınıfta herşey iyi gidiyordu. Kurs çıkışı gene çılgınca bir tempoda gezinmeye ve kendimizi tüketmeye devam ettik. Çok yorulunca bir yerlerde oturup dinleniyor, bir dondurma yiyor ve yola devam ediyorduk. 2 hafta boyunca olay bu şekilde devam edecekmiş bunu ilk günlerde anlasaydım biraz daha sakin ve öldürücü olmayan bir tempoya düşebilirdik belki ama Milano'da girilmedik sokak, kaybolunmadık meydan bırakmama azmiyle geziyorduk çılgınca. Aybaşı geldiğinde ise limitsiz ulaşım için olan kartları itinayla çıkarttıktan sonra gezmek için önümüzde Hiçbir engel kalmamıştı. Üstelik Milanodaki tüm duraklar bir sonraki otobüsün durağa kaç dakika sonra geleceği datasını da verebildiğinden İtalyan teknolojisine olan saygım sevgim bir kat artmıştı. Üstelik metrolar, otobüsler pek kalabalık olmadığından ve herkes birbirine maksimum saygıyı gösterdiğinden seyahat etmek eziyet olmaktan çıkmış bir zevk olamasa bile en azından nefret edilmeyecek bir şey haline gelmişti. Üstelik kafamıza göre indi, bindi yapıp para ödememekte ekstra zevkliydi. Ama genede her gün temizinden yaya olarak 5-6 kilometre yol yapıp haritada mevcut tüm gezilesi görülesi yerleri hızla tüketiyorduk. Hatta ekstradan üniversiteler hoş gözüken binalara, dükkanlara dalıp çıkıyor şehrin tadını çıkarıyorduk. Bu arada Ayşegül'ün sınıfından inanılması güç ama sevimli ve espri anlayışı olan bir alman kızla (Silke), çok konuşan yarı hipi bir amerikalı ile arkadaşlığımız ilerlemiş, ingilizce, italyanca ve çok nadiren almanca bir muhabbet ortamı oluşmaya başlamıştı öğle yemeklerine beraber gidip geliyor aralarda muhabbet ederek vaktin hoş geçmesini sağlıyorduk. Ve tabi ki italyan Vodafone'nundan alınmış hatlarımız sağolsun iletişim kurmak nispeten kolaylaşmış ve ucuzlamıştı.

Hiç yorum yok: